O sözler Dursun Özbek'i çılgına çevirdi! "Haddini bil, sen kimsin" dedi ve salonu terk ettiGalatasaray

demre'de son dakika haberler dünya basınında galatasaray haberleri dortmund canlı skor2024-10-14 • 14:13

Boyun fıtığı gibi farklı hastalıklar ile karıştırılabilen karpal tünel sendromundan korunmak için bazı yöntemler mevcut. El,ünelsendromunedirbelirtilerinelerdirKarpaltünelsendromutedavisiHaberSAĞd grubu maç sonuçları el bileği ve parmakları güçlendirici egzersizler yapılarak kasların kuvvetlendirilmesi ve bu bölgelerin genel olarak hareketsiz bırakılmaması gerek. Bir tür sinir sıkışması ile meydana gelen karpal tünel sendromuna ilişkin tüm merak edilenlere haberimizden ulaşabilirsiniz!KARPAL TÜNEL SENDROMU NEDİR?Karpal tünel sendromu; el bileğinden geçen sinirin (median adı veriliyor), ‘karpal tünel’ adı verilen kanalda sıkışması sonucu oluşan hastalıktır. Karpal Tünel, bilek seviyesinde ve üst kısmında kalın bir yapı ile kaplıdır. Bu kanalın içerisinde parmakların hareketini sağlayan tendonlar ile median sinir yer alır. Median sinir, parmakların (baş, işaret, orta ve yüzük) hissetmesini ve bazı hareketleri gerçekleştirmesini sağlar. Sinirin bu kanal içerisindeyken baskı altında kalması karpal tünel sendromunu ortaya çıkarır.KARPAL TÜNEL SENDROMU BELİRTİLERİKarpal tünel sendromunun semptomları genellikle hafiften başlayarak etkisini artırır. Normal şartlar altında bireyler en başında parmaklarında veya elinde karıncalanma ve uyuşma hisseder.Genel vaka tablosunda küçük parmak haricinde diğer bütün parmaklar etkilendiği gözlemlenmiştir. Bazı vakalarda parmaklarda elektrik çarpması gibi bir his tasvir edilmiştir.Genellikle hastalar, semptomlarını hafifletmek için ellerini sallar.Rahatsız edici hisler bireyin bileğinden koluna ve omzuna kadar ilerleyebilir. Karpal tünel sendromunun belirtileri genellikle gazete, kitap, telefon veya direksiyon simidi gibi nesneleri kendini gösterir.Görüldüğü zaman dilimi genellikle gecedir. Bazı vakalarda ağrı ve uyuşma hissi bireyi uykudan uyandıracak düzeyde şiddetli olabilir. Uyuşma hissi zamanla sabit ve kalıcı bir hal alabilir.Ellerde zayıflık ve güçsüzlüğün yanı sıra nesneleri elden düşürme karpal tünel sendromunun bir başka belirtisidir. Hastalığın ilerleyen aşamalarında başparmak kaslarında erime görülmektedir.KARPAL TÜNEL SENDROMU NEDEN OLUR?Karpal tünel sendromu genellikle tek bir nedene bağlı olarak kendini göstermez. Bu sendromun gelişimine neden olabilecek çeşitli sağlık sorunları ve risk faktörlerinin bir araya gelmesi görülme sıklığını artırır. Bu rahatsızlığın kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlanmasına sebep olarak, bu boşluğun kadınlarda erkeklere nazaran daha dar olması verilebilir.Hastalığın seyri ve gelişimini etkileyen bazı rahatsızlıklara örnek verecek olursak;Şeker hastalığı,Tiroid bezi hastalıkları,Hamilelik ve menopoz dönemlerinde görülen vücudun aşırı sıvı tutması (sıvı retansiyonu),Hipertansiyon (kan basıncı yüksekliği),Bağışıklık sisteminin vücudun kendi hücre ve dokularda harabiyete neden olduğu otoimmün hastalıklar,El bileği bölgesinde meydana gelmiş travmalar diyebiliriz.KARPAL TÜNEL SENDROMU TEDAVİSİKarpal tünel sendromu tedavisi için ilk olarak el ve el bilekleri zorlayan işlerden kaçınılması, aşırı zorlanma yapılmaması şart. Meslek nedeni ile el ve parmaklarını kullanan kişilerde el bileğini sürekli bükülü şekilde tutmamaya gayret edilmesi gerek.Bununla birlikte el, el bileği ve parmakları güçlendirici birtakım egzersizler yaparak kaslar kuvvetlendirilmelidir. Bu bölgeleri hareketsiz bırakmamak korunmadaki en önemli noktayı oluşturur.Karpal tünel sendromu tedavi sürecinde bölgesel ağrı kesici ve ödem çözücü jellerin kullanılması fayda sağlar. Bununla beraber sadece gece kullanılacak olan el-bilek ateli ile sinir çevresine kortikosteroid enjeksiyonları son derece güvenli ve etkin tedaviyi oluşturur.İlaç ve diğer alternatif tedavilere rağmen ağrı ve kuvvetsizlik şikayetleri devam eden veya ilerlemiş hastalar için basit ve lokal anestezi altında yaklaşık 15 dakika süren ufak bir operasyon ile tam iyileşme elde etmek mümkün.  İki haftalık el istirahat sonrası hastalar normal günlük yaşantılarına uyum sağlayabilirler.